Tolga Tören*
Karl Marx ünlü on birinci tezini, yani “filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir” cümlesini dile getirirken, anlamadan ya da yorumlama yetisi kazanmadan değiştirmenin mümkün olduğunu düşünmüyordu elbet.
Yorumlama, anlamaya çalışma ya da üzerine düşünme çabasının anlamsızlığını da dile getirmiyordu.
Kastettiği, değiştirme ve anlamanın/yorumlamanın birbirinden ayrıştırılması gereken süreçler olduğu ya da ikincisinin birincisi olmaksızın yapılması gerektiği değildi.